Aralık ayı, yılın son ayı olarak heyecan verici etkinliklerle dolu. Kışın soğuk havasını, renkli konserler, tiyatro gösterileri ve özel yılbaşı etkinlikleriyle ısıtmak isteyenler için birçok seçenek mevcut. Aralık ayında, sanatla iç içe olabileceğiniz, müzikle ruhunuzu dinlendirebileceğiniz ve yeni yıl coşkusuna kapılabileceğiniz etkinlikler sizleri bekliyor. Yılın bu son ayında, arkadaşlarınızla veya ailenizle katılabileceğiniz unutulmaz anlar yaratmak için takvimi not almayı unutmayın!

11 Aralık akşamı, touché sahnesinde Bora Çeliker & Friends sizi büyüleyici bir kış ve Noel programıyla karşılıyor! Louis Armstrong’dan Ella Fitzgerald’a, Duke Ellington’dan Wynton Marsalis’e uzanan unutulmaz eserlerin yer aldığı bu özel performansta, gitar ve vokalde Bora Çeliker’e; Nilüfer Verdi, Batu Şallıel, Oğuz Alp Erdoğmuş ve Burak Cihangirli eşlik ediyor. Cazın nostaljik tınılarıyla dolu bu keyifli geceyi sakın kaçırmayın!

Türk pop müziğinin efsane ismi Ajda Pekkan, büyüleyici sahne enerjisi ve dillere pelesenk olan şarkılarıyla hayranlarıyla buluşuyor. Zenginleştirilmiş repertuvarında kariyerinin unutulmaz klasiklerinden en sevilen hitlerine uzanan bir müzik ziyafeti sunacak olan Pekkan, hem nostaljik hem de sürpriz dolu anlarıyla unutulmaz bir gece vaat ediyor. Bu büyülü akşamda yerinizi alın!

Dünyaca ünlü tenör Mario Frangoulis, Piu Entertainment organizasyonuyla 14 Aralık’ta Volkswagen Arena’da sahne alıyor. Kariyerinde 35. yılını kutlayan Frangoulis, klasik müzikten modern eserlere uzanan etkileyici repertuvarıyla unutulmaz bir müzik şöleni sunmaya hazırlanıyor. Andrea Bocelli, Sarah Brightman ve Placido Domingo gibi dev isimlerle aynı sahneyi paylaşmış olan sanatçı, güçlü sesi ve duygusal performansıyla izleyicileri büyüleyecek. Senfonik orkestranın eşlik edeceği bu özel gece, müzikseverlere eşsiz bir deneyim yaşatacak.

Dünyaca ünlü tenor Alessandro Safina, 15 Aralık’ta İstanbul Kongre Merkezi’nde unutulmaz bir performans sergilemeye hazırlanıyor. Klasik ve pop müziği benzersiz bir ustalıkla bir araya getiren Safina, “Dicitencello Vuie” ve “Luna” gibi unutulmaz eserleriyle müzikseverlere büyüleyici bir akşam yaşatacak. “Müziğin evrensel bir dil olduğunu düşünüyorum” diyen Safina, etkileyici sesi ve güçlü sahne enerjisiyle izleyicileri derin bir yolculuğa çıkaracak. Bu eşsiz müzik deneyimini kaçırmayın!

70’ler ve 80’lerin sıcacık melodileriyle geçmişe dokunan Ustalardan İzler Konseri, dinleyicilere unutulmaz bir nostalji deneyimi yaşatıyor. Bora Kayalar’ın sanat yönetiminde gerçekleşecek bu özel etkinlikte, Türk pop müziğinin en samimi dönemine ait sevilen şarkılar, Jülide Karan, Ezgi Eyüboğlu, İrem Sağer Güven ve Mehmet Kılınç gibi değerli solistlerin yorumuyla hayat bulacak. İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu’nun eşsiz performansı eşliğinde, zamanın ruhunu yeniden hissetmeye hazır olun!

Kendine özgü sesi ve çarpıcı tarzıyla müzik dünyasında iz bırakan Sharon Kovacs, 20 Aralık’ta IF Performans Hall sahnesinde dinleyicileriyle buluşuyor.

Türkan Şoray, Yeşilçam’ın unutulmaz anılarını senfoni orkestrasının eşsiz tınılarıyla sahneye taşıyor! “Mavi Eşarp,” “Selvi Boylum Al Yazmalım” ve “Dila Hanım” gibi efsanevi filmlerin müzikleri, özel düzenlemelerle yeniden hayat bulurken, Türkan Şoray’ın hatıraları izleyicilere duygu yüklü bir deneyim yaşatacak. Türk sinemasının bu ölümsüz yıldızını ve büyüleyici performansını kaçırmayın!

PRIME Orkestrası, dünya turnesi kapsamında bu kış izleyicilere büyüleyici bir müzikal deneyim sunuyor. HOGWARTS Sympho Show’da, John Williams’ın unutulmaz Harry Potter melodilerinin yanı sıra Fantastik Canavarlar, Narnia Günlükleri ve Karayip Korsanları gibi popüler filmlerden sürpriz müzikler yer alacak. Modern orkestranın muhteşem performansı, son teknoloji ses ve ışık efektleriyle birleşerek eşsiz bir atmosfer yaratacak. Harry Potter hayranları ve senfonik müzik severler için kaçırılmayacak bu büyülü konser sizleri bekliyor!

William Shakespeare’in başyapıtı Othello, bu kez Emine Ayhan’ın çevirisiyle sahneleniyor. Aşk ve kıskançlık temalarının yanı sıra politika, sınıf ayrımı ve kimlik gibi derin konuları işleyen oyun, Kemal Aydoğan’ın yönetiminde güçlü bir oyuncu kadrosuyla hayat buluyor. Etkileyici tasarımıyla dikkat çeken bu yapım, sezon boyunca Moda Sahnesi’nde izleyicileriyle buluşacak.

Anton Çehov’un Martı oyununu günümüze uyarlayan bu güçlü prodüksiyon, hayatın belirsizlikleri ve insan ilişkilerinin karmaşası üzerine derinlemesine bir inceleme sunuyor. Beş oyuncu, geçmişten günümüze uzanan bir zaman yolculuğu yaparak, günümüzün zorluklarıyla yüzleşiyor ve izleyicilerine düşündürücü bir deneyim yaşatıyor. Hem geçmişin hem de bugünün izlerini taşıyan bu performans, varoluşsal sorulara eğlenceli bir bakış açısı getiriyor.

Edmond Rostand’ın ölümsüz eseri Cyrano De Bergerac, Ahmet Sami Özbudak’ın yönetiminde bu sezon DasDas sahnesinde yeniden hayat buluyor. İzleyiciler, şiirsel ve büyülü bir atmosferde aşk, yalnızlık ve ölüm gibi derin temalar üzerinde düşünme fırsatı bulacak. Cyrano, hayata karşı duruşun sadece fiziksel güçle değil, aynı zamanda sözlerin gücüyle de şekillendiğini sorgularken, geçmişin ve günümüzün güzellik anlayışlarına dair derin bir bakış sunacak.

Mutlu Aile Tablosu, seyirciyi Elaine ve Ken Haber’in sıkıcı evliliklerinden kurtulma çabalarına sürüklüyor. Orta yaş krizine giren çift, hayatlarını köklü bir şekilde değiştirmeye karar verdiklerinde, bu yenilik arayışı onları beklenmedik ve karmaşık durumlardan geçirmeye başlar. Çocuklarının etkisiyle ilişkilerini sorgulayan Haber ailesinin komik ve dokunaklı hikayesi, izleyicilere hem kahkahalar hem de derin bir içsel keşif sunuyor.

Bayanlar Baylar Dario Moreno, ünlü Türk sanatçısı Dario Moreno’nun hayatını, ödüllü yazar Kosta Kortidis’in gerçek ve kurgu arasında ustaca gidip gelen anlatımıyla sahneye taşıyor. Kortidis, Moreno’nun müzik kariyerini, kişisel yolculuklarını ve dünya çapında bir yıldız olma sürecini dramatik bir şekilde izleyiciye sunuyor. Bu müzikli tiyatro gösterisi, Moreno’ya bir saygı duruşu niteliğinde olup, izleyicileri nostaljik ve duygusal bir yolculuğa çıkarıyor.

17. yüzyıl İstanbul’unda geçen bu etkileyici hikâye, Hezarfen Ahmed Çelebi’nin uçma tutkusuna adanmış hayatını sahneye taşıyor. Kuşların uçuşundan ilham alarak, rakibi Lagari Hasan Çelebi ile girdiği mücadele ve Sultan IV. Murad’ın denetiminde gerçekleştirdiği cesur deneme, izleyicilere unutulmaz bir macera sunuyor. İnsanlık ve hayaller arasındaki ince çizgide ilerleyen bu destansı performans, uçmanın özgürlükle birlikte korkuyu da barındıran büyüsünü gözler önüne seriyor. İstanbul’un gökyüzünü süsleyen bu tarihi serüvene tanıklık etmeye hazırlanın!

Proje Diktatör, 2022 yılında İngiltere’de Rhum and Cly ekibi tarafından Devising Tekniğiyle sahneye konan etkileyici bir yapım. Otoriter rejim altında yaşayan sanatçılarla yapılan röportajlardan ilham alınarak yaratılan bu oyun, günümüzün sert politik ortamına dair derin bir sorgulama yapıyor. Seyircileri de içine alan interaktif yapısıyla, "Problemler Nasıl Çözülür?" sorusuna alışılmadık cevaplar arayan Proje Diktatör, izleyicilere düşündüren ve etkileşimli bir deneyim sunuyor.

Tragedyalarda önemli bir yer tutan haberciler, halk ile krallar, tanrılar ile insanlar arasında bir köprü işlevi görür ve duydukları haberlerle olayların gidişatını etkilerler. Ancak bu karakterler, taşıdıkları kötü haberlerle insanlık tarihinin en karanlık yönlerine zorla tanıklık eden figürlerdir. Sahnedeki varlıkları, onlara verilen rollerle sınırlı kalsa da, kim oldukları ve varlıkları hakkında derin bir belirsizlik barındırır. Bu etkileyici yapım, izleyicilere varoluşun anlamını sorgulatırken, trajedinin evrensel gerçekleriyle yüzleşme imkanı sunuyor.

Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki belirsizlikle yüzleşen Umut, içsel yolculuğunda kendi gerçeğini yeniden hatırlamaya çalışırken, etrafındaki dünyanın akışını durdurmanın yollarını arar. Zihinsel sağlığının "düzeltilmesi gereken bir şey" olarak görülmesinin tuzaklarını fark eden Umut, izleyicilere derin bir düşünsel deneyim sunar. Bu etkileyici performans, belirsizlik ve içsel çatışma temalarıyla izleyiciyi düşünmeye ve kendi gerçekliği üzerine sorgulamalar yapmaya davet eder.

Disko Topu, hayatın zorluklarına karşı direncin ve hayatta kalma mücadelesinin etkileyici bir hikayesini sunuyor. 17. yaş gününde aldığı gizemli bir davetle yeni bir hayata adım atan genç bir kadının, “Küçük” adını verdiği bebeğiyle birlikte toplumsal karmaşıklığa karşı verdiği mücadele, hem çarpıcı hem de duygusal bir şekilde sahneleniyor. "Normal" olarak kabul ettiğimiz kavramları sorgulayan bu özel yapım, izleyicilere derin ve unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.